Deyimler-4

  •  Halep ordaysa arşın burada: Yapacağını yap anlamında sitem.
  •  Ham ervah: Kara ruhlu kimse.
  •  Hangi peygambere ümmet olacağını şaşırmak: Kimin sözünü ve yolunu tutacağını,ne yapacağını şaşırmak.
  •  Hat çekmek: Önemsememek.
  •  Hatun: Eski zaman beylerinin,hanımlarına olan hitabı.
  •  Haymana öküzü: Hımbıl ve tembel kimse.
  •  Hazır mezarın ölüsü: Hep hazıra konmak isteyen tembel kimseler için kullanılır.
  •  Her gün papaz pilav yemez: Hep aynı şeyler yapılamaz.
  •  Her işin hakkından gelmek: Her işin hakkından gelmek.
  •  Her tarakta bezi olmak: Her işle ilgili olmak.
  •  Hesaptan düşmek: Yok saymak.
  •  Hiçe saymak: Hiç değer vermemek.
  •  Hindi gibi kabarmak: Övünmek,böbürlenmek.
  •  Hokka gibi oturmak: Dikilen elbisenin tam üzerine uyması.
  •  Hoşbeş etmek: Sohbet etmek.
  •  Hödük: Görgüsüz,anlayışsız kimse.
  •  Hükümet sürmek: Ülkeyi yönetmek.
  •  Hüt dağı gibi şişmek: Karnı şişmek.
  •  Hır gür: Kavga.
  •  Icığını cıcığını sormak: Bütün ayrıntıları öğrenmek.
  •  Ikına sıkına: Güçlükle.
  •  Ikınıp sıkınmak: İş yapmak için kendini zorlamak.
  •  Ilıca ördeği: Sıcağa ve rahata düşkün.
  •  Irağı yakın etmek: Güçlükleri ortadan kaldırmak.
  •  Irgat gibi çalışmak: Çok çalışmak.
  •  Irgat pazarına döndürmek: Bir yeri dağınık ve karışık hale sokmak.
  •  Iska geçmek: Atlamak.
  •  Iskartaya çıkmak: Eskimek.
  •  Islak tavuk: Miskin kadın.
  •  Islatmak: Dövmek.
  •  Isınmak: 1-Alışmak,2-Sevmek.
  •  Isıtıp ısıtıp önüne koymak: Bir konuda ikide bir söz açmak.
  •  Ivır zıvır: Önemsiz şeyler.
  •  Işık göstermek: Yol göstermek.
  •  ibibullah sivri külah: Yapayalnız,varlıksız olan kimse.
  •  ibiş gibi: Alığa benzer.
  •  icabına bakmak: 1-Gerekeni yapmak,2-Ortadan kaldırmak.
  •  iç fırtınasına tutulmak: Morali bozulmak.
  •  iç güveysinden hallice: Durumu şöyle böyle.
  •  iğne yutmuş: Çok bitkin ve sıkıntılı kişi.
  •  ifrit yardağı: Kötülüğe yardımcı olan.
  •  iki yakası bir yere gelmez: Bir türlü düzene kavuşamaz.
  •  ikisini bir kazana koysan kaynamazlar: Birbirine zıt insanları anlatmak için kullanılır.
  •  ilk göz ağrısı: İlk sevilen.
  •  imana gelmek: Merhamete gelmek.
  •  ingiliz tabancası gibi kurulmak: Çalım satmak,kasılmak.
  •  ip korkusunu boynuna almak: Ölümü göze almak.
  •  ipe un sermek: Gevşemek,bahane uydurup işten kaçınmak.
  •  ipliği pazara çıkmak: Herkese rezil olmak.
  •  istemem yan cebime koy: Rüşvet konusunda alay yollu söylenir.