Deyimler-8

  •  Sacayak olmak: Üç kişi bir araya gelip çok samimi olmak.
  •  Saçı uzun, aklı kısa: Düşüncesiz, aptal kimse.
  •  Sağlam ayakkabı değil: Güven duyulacak kimse değil, doğruluğu konusunda şüphe duyulur.
  •  Sakala soğan doğramak: 1-Aldatmak, 2-hakaret etmek.
  •  Saman gibi: Tatsız, tutsuz.
  •  Sapı silik: Serseri.
  •  Sarı Yahudi: Paraya düşkün kişi.
  •  Sazına bülbül koymak: Çok güzel çalmak.
  •  Sefalar getirdiniz: Eskiden çok kullanılan, hoş geldiniz sözü.
  •  Sel önünden kütük kapmak: Zor bir iş başarmak.
  •  Sen sağ ben selamet: Yapacak bir şey kalmamak.
  •  Sidik yarışı: Gereksiz şeyler için rekabete girmek.
  •  Söyleye söyleye dilimde tüy bitti: Çok öğüt verdiği halde sözü dinlenilmeyen insanların içinde bulunduğu durumu anlatır.
  •  Sütüne havale etmek: Karakterine, insanlık duygusuna bırakmak.
  •  Sıtma görmemiş ses: Gür ve kalın sesli.
  •  Taban çekmek: Gitmek.
  •  Tabanvayla gitmek: Yürümek.
  •  Tadını kaçırmak: Zevkini bozmak.
  •  Takıp takıştırmak: Çok süslenmek.
  •  Talihi yar olmak: Şansı yardım etmek.
  •  Tantuna gitmek: 1-Öldürülmek, 2-Belaya uğramak.
  •  Tasamın on beşi: Umurumda değil anlamında.
  •  Tavşan boku: Hiçbir işe yaramayan, ne faydası, ne de zararı olan kimse.
  •  Taş yağar, kıyamet kopar: Felaketli, korkunç zaman.
  •  Taş yürekli: Acıması olmayan kimse.
  •  Tebeşire peynir bakışlı: İyi göremeyen, şaşı.
  •  Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş.: Birbirine uygun, eşit şeyleri anlatmak için kullanılır.
  •  Tiği teber şahı levent: Her şeyini tüketmiş kimseleri anlatmak için söylenir.
  •  Tosunum: Gürbüz kimseler için kullanılır.
  •  Tut kelin perçeminden: Boşuna uğraşma, onda yok anlamında…
  •  Tüy dikmek: Kötü bir durumu daha çok kötüleştirecek harekette bulunmak.
  •  Şafak atmak: Korkmak, şaşırmak.
  •  Şahbaz: Becerikli ve çevik.
  •  Şapa oturmak: Çaresiz kalmak.
  •  Şaşkın bakkal: Hesabını şaşıran kimse.
  •  Şerbetli: Kötü işler yapmayı huy edinmiş kimse.
  •  Şeytan çekici: Sevimli ve akıllı çocuk.
  •  Şeytan diyor ki: İçinden zararlı bir şeyler yap diyen ses.
  •  Şeşi beş görmek: İyi görmemek, yanılmak.
  •  Şifayı kapmak: Hastalanmak.
  •  Şimşek gibi: Büyük bir hızla.
  •  Şirret karı: Geçimsiz, huysuz, yaygaracı kadın.
  •  Şom ağızlı: Kötümser, olayları devamlı kötüye yoran kimse.
  •  Şöhreti afakı tutmak: Herkes tarafından bilinir hale gelmek.
  •  Şöyle bir bakmak: Üstünkörü veya incelemeden inceler gibi manalı bakmak.